Hareket-i-sizleştirme

Sırma Yücekaya

Rukiye Dağaşan

​

​

​

Kayıhan Keskinok’un bütün resimlerde sürekli bir hareket göze çarpar. Sanatçının olgunluk döneminde konulardaki hareketin, desen ve renklerdeki hareketle tamamlanması arayışı gözlenir. Hareket aynı zamanda gerçek ile düşsel dünya arasındaki gidiş gelişler ile tamamlanır. Keskinok’un resimleri, doğadaki ve toplumdaki hareket öğeleri ile resmin kendi hareket olanaklarının bireşimini yakalamaya çalışır. Sanatçı tek figürlü olsun, ikili, üçlü figürlü olsun büyük, küçük bütün resimlerini görsel belleğinin yardımıyla, herhangi bir canlı, ya da modele başvurmadan gerçekleştirmiştir.

​

“Görsel bellekten çalışabilmek için en başta, o hareketi yaşamanız gerekir.”  

​

Kesknok Sanat Vakfı [1] sergi alanında aylık olarak farklı sergiler düzenlenmektedir. Sergi olmayan günlerde ise Keskinok’ un kendi eserleri sergilenmektedir. Önceden de belirtildiği gibi Keskinok’un kendi eserlerinde yer edinen en önemli detayın hareket olduğu vurgulanmaktadır. Mekânın şahsa özel olarak açılması ve eserlerde yer alan hareket olgusundan yola çıkarak mekânı ‘hareket’ kavramı ile deneyimleyebiliriz.

 

Hareketi-siz-leştirme

​

Buradaki hareket kavramının üzerinden ilerleyecek olursak eserlerdeki hareketin stabil olan sergi alanına hareketlilik kattığını söyleyebiliriz.

​

Eserler sergilendikleri mekânı ne kadar hareket açısından zenginleştirse de bir ileri seviyede mekândan koparak kendi dünyalarını (mekanlarını) yaratırlar.  Her kullanıcının bireysel olarak yaptığı yolculuk de kendi deneyiminin mekanında bir hareket yaratır. Bu durumda  hareketin ziyaretçiye özgü bir deneyim oluşturması mümkündür ve buradan hareketi kendileştirme durumu ortaya çıkar. Bu özgün durumları  ‘Hareket-i-sizleştirme’ kavramı  üzerinden okuyabiliriz.

 

Duraksamanın Hareketi

​

Resimler genellikle bir olayın belirli bir anının veya bir durumun anlık temsilleridir. Fotoğraf veya resimler, bir hareketin veya sürecin bir anını dondurarak zaman içindeki o anını yakalar. Bu nedenle, bir resim, o anki atmosferi, duyguları ve detayları yansıtarak bir olayın belirli bir noktasını temsil eder ve izleyicilere belirli bir zaman dilimindeki atmosferi deneyimleme fırsatı sunar.

 

[1] Vakıf birkaç sergi alanı ile aynı binada, Cinnah 19’da, binanın kot 2 katında yer almaktadır. Yapının kendisi de deneyimlenecek özelliklere sahiptir. (Özellikle cephesi farklı deneyimler sunmaktadır.) Sanat vakfına gidebilmek için bile birtakım deneyimler yaşadıktan sonra mekânın kendisi de deneyimler yaşatmaya devam etmektedir.  Mekâna gittiğimizde herhangi bir sergi ya da duvarlarda herhangi bir eser yoktu. Mekânın yalın olması oranın kendi özelliklerini bize daha iyi yaşattı.  Sergideki eserlerin mekâna hareket katacağından bahsetmiştik ama mekân kendi başına bile bir hareket örneğiydi. (Keskinok’un hareketliliğe olan ilgisinin mekâna yansıdığını düşünüyoruz.)